(Dünyadaki) hükümetler ve finans kuruluşları onlarca yıldır kara para aklama (money laundering) konusunda endişeleniyorlar. Kara para aklamayı içeren suçların çoğu; yasadışı finansal planlar, organize suçlar, narkotik, kurumsal dolandırıcılık, Devlet yolsuzluğu, vergiden kaçınma, kaçakçılık ve terörizmin finansmanı ile bağlantılı finansal faaliyetlerdir (financial activities that are connected to illicit financial schemes, organized crime, narcotics, corporate fraud, governmental corruption, tax evasion, smuggling and terrorism financing). Gayrimenkul alımları, şirket yatırımları ve ‘paravan’ şirketlerin kurulması (real estate purchases, company investments, and the incorporation of shell corporations), paranın gerçek kaynağını gizlemek için kullanılan yollardan sadece birkaçıdır. Kara para aklamayla, gelirlerin yasa dışı kaynağı gizlenir ve suç faaliyetlerine karışanların yaptırım riski sınırlanırken büyük ölçüde kâr elde etmelerini sağlamada hayati bir araç görevi görülür. Kara para aklama, kontrolsüz bırakılırsa, finansal sistemleri hızla istikrarsızlaştırma, ekonomik ilerlemeyi engelleme ve ulusların sosyal dokusunu bozma potansiyeline sahiptir.
Son birkaç yılda dijital varlıklar piyasasının hızla büyümesiyle birlikte, bu varlıkların kara para aklama, hırsızlık ve dolandırıcılık planları, kaçakçılık ve terör örgütlerine fon sağlama dâhil olmak üzere yasa dışı faaliyetlerde kullanımı artmaktadır. Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force), “küresel düzenleyici sistemdeki boşlukların suçluların ve teröristlerin suiistimal etmesi için önemli boşluklar yarattığına” (gaps in the global regulatory system have created significant loopholes for criminals and terrorists to abuse) dair bir uyarı yayınlamış olup; bu da “suçluların ve teröristlerin finansal işlemleri için sanal bir güvenli bölge” (virtual safe haven for the financial transactions of criminals and terrorists) oluşmasına neden olma tehlikesi taşımaktadır. Kripto para birimlerinin merkezi olmayan ve anonim doğası nedeniyle, son zamanlarda yeni bir kara para aklama yöntemi olarak ortaya çıkmışlardır.
2. Hindistan’da Kara Para Aklamayı Önleme Yasaları
Hindistan’da, 2002 tarihli Kara Para Aklamayı Önleme Yasası (Prevention of Money Laundering Act-PMLA), kripto para birimleri ve dijital varlıkların düzenlenmesini içerecek şekilde önemli ölçüde güncellenmiştir. Hindistan Merkezi Hükümeti, Kara Para Aklamayı Önleme Yasası’nın 2(1-sa-vi) sayılı maddesi kapsamındaki yetkilerini kullanırken, 07 Mart 2023 tarihli bir Tebliğ yoluyla (Notification, kripto para birimleri ve Nitelikli Fikri Tapular (nonfungible tokens-NFTs) dâhil olmak üzere sanal dijital varlıkları (virtual digital assets-VDA) içeren veya bunlarla ilgili faaliyetleri Kara Para Aklamayı Önleme Yasası’nın kapsamına aldı. Sanal dijital varlıklar için itibari para biriminin takası, bir veya daha fazla sanal dijital varlık türünün takası, sanal dijital varlıkların depolanması veya yönetimi ile sanal dijital varlıklar üzerinde kontrole izin veren araçların sağlanması dâhil olmak üzere sanal dijital varlıkların arzı ve satışı ile bağlantılı olarak sağlanan finansal hizmetlerin yanı sıra bu tür hizmetlerin dâhil edilmesi ve sunulması, anılan Tebliğin bir sonucu olarak Kara Para Aklamayı Önleme Yasası’na tabidir.
Diğer yargı bölgeleri de son zamanlarda benzer gelişmeleri bilmektedirler. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) 2020 tarihli Kara Para Aklamayı Önleme Yasası (Anti-Money Laundering Act-AMLA), kara para aklamayı önleme ve terörün finansmanıyla mücadele (anti-money laundering and counter-terrorism financing/CFT) düzenlemelerine dair kapsamlı reformlar getirmiştir. Kara Para Aklamayı Önleme Yasası; ABD Mali Suçlar Uygulama Ağının (Financial Crimes Enforcement Network-FinCEN) dijital para birimleri hakkındaki rehberliğini kodlayarak Banka Gizliliği Yasasını (Bank Secrecy Act) ve ABD kara para aklamayı önleme ve terörün finansmanıyla mücadele çerçevesini genişletmekte, modernize etmekte ve ‘para yerine geçen değer’ [value that substitutes for currency; §6102(d)] ile ilgili hizmetler sağlayan işletmelerin de Banka Gizliliği Yasası’nın finansal kurum ve kuruluşlar (döviz bozdurma ve para aktaran işletmeler dâhil) kapsamına girdiğini netleştirmektedir. Ayrıca Kara Para Aklamayı Önleme Yasası, “parasal araçlar” (monetary instruments) tanımını “herhangi bir parasal aracın yerine geçen değeri” (value that substitutes for any monetary instrument) içerecek şekilde genişletmektedir. Benzer şekilde İngiltere’de de 2022 tarihli Kara Para Aklama ve Terörün Finansmanı Yönetmelikleri [Değişiklik-No:2; Money Laundering and Terrorist Financing Regulations-MLR], elektronik transferler için mevcut bilgi paylaşım rejimini [mevcut Avrupa Birliği Fon Transferi Yönetmeliğinde (EU Funds Transfer Regulation) yer alır] kripto varlık transferlerini içerecek şekilde genişletmiştir. Kara Para Aklama ve Terörün Finansmanı Yönetmeliği, (İngiltere) Finansal Yürütme Otoritesinin (Financial Conduct Authority-FCA) kontrol rejimindeki değişikliğini kripto varlık takas sağlayıcıları ile saklama cüzdanı sağlayıcılarını kapsayacak şekilde genişletmek için 2000 tarihli Finansal Hizmetler ve Piyasalar Yönetmeliğinde değişiklik yapmıştır. Bu değişiklikler, bir kripto varlık firmasının muhtemel alıcılarının, “yerinde ve uygun” (fit and proper) bir değerlendirmenin yapılabilmesi için herhangi bir satın alma veya kontrol artışından önce Finansal Yürütme Otoritesini bilgilendirmesini gerektirecektir.
Kripto aleminde, bir kişinin kimliğini kamuya ifşa etmeden veya herhangi bir müşteri tanıma (Know Your Customer-KYC) kriterini karşılamadan bir kripto cüzdanı açması ve ardından kripto para birimi biçiminde para yüklemesi oldukça basittir. İşin ilginç tarafı kripto para ile yapılan işlemlerde herhangi bir transfer kısıtlaması olmamasıdır. Ayrıca, kripto para birimleri resmi izin gerektirmez ve birkaç dakika içinde teslim edilebilir. Ancak Hindistan’da, mezkûr Tebliğ ışığında, bir kişi hükümete tam olarak açıklamadan parasal değere sahip kripto para transfer ederse ve alıcı bunu gelir veya ödeme olarak beyan etmezse, her iki taraf da 2002 tarihli Kara Para Aklamayı Önleme Yasası kapsamında sorumlu tutulabilir.
Hindistan hükümeti artık 2002 tarihli Kara Para Aklamayı Önleme Yasası’na tabi olduğu için kripto para birimi işlemlerini düzenleyebilecek ve takip edebilecektir ki; bu, Kara Para Aklamayı Önleme Yasası’nın ‘suç geliri’ (proceeds of crime) olduğundan şüphelenilen herhangi bir kripto para birimi işlemini araştırmak için kullanılabileceği anlamına gelir. 2002 tarihli Kara Para Aklamayı Önleme Yasası planına göre, ‘suç gelirlerine’ herhangi bir şekilde karışan veya bu tür gelirleri gizleme, bulundurma veya kullanma yoluyla ilgili olan herkes kara para aklamaktan suçlu olacaktır. Kara Para Aklamayı Önleme Yasası, ‘kara para aklama’ terimini kasıtlı olarak geniş ve basit bir şekilde ‘suç gelirleriyle bağlantılı olan ve bunları lekelenmemiş mal gibi gösteren herhangi bir süreç veya faaliyet’ (any process or activity connected with the proceeds of crime and disguising them as untainted property) olarak tanımlamıştır. 2002 tarihli Kara Para Aklamayı Önleme Yasası’nın 3. maddesi, her kim doğrudan veya dolaylı olarak izin vermeye teşebbüs ederse, bilerek yardım ederse, bilerek bir tarafsa veya şu anda suç gelirlerinin gizlenmesi, bulundurulması, edinilmesi veya kullanılması dâhil olmak üzere herhangi bir işlem veya faaliyette yer alıyorsa ve bunun lekesiz bir mülk olduğunu iddia ederse, kara para aklama suçundan suçlu olacaktır.
Bu nedenle, sanal dijital varlıkları içeren ve kara para aklamayla bağlantılı olduğundan şüphelenilen herhangi bir faaliyet, itibari para birimlerini içeren diğer işlemlerle aynı katılıklara tabi olacaktır. Şeffaflığı, kimliği ve kurallara uyumu sağlamak borsaların yükümlülüğüdür. Ayrıca, 2002 tarihli Kara Para Aklamayı Önleme Yasası kapsamında bildirim yapan kuruluşlar olarak bankalar, diğer finansal kurumlar, kripto para borsaları ve aracı kurumlar, müşteri ve karşı taraf kimliklerini (customer and counterparty identities) doğrulamak, kayıtları tutmak ve herhangi bir şüpheli faaliyet ile ilgili olarak rapor vermek zorunda kalacaklardır. Bu reformlar, (Hindistan) Uygulama/İcra Genel Müdürlüğüne (Enforcement Directorate) kripto para varlıklarını kullanarak şüphelenilen herhangi bir finansal suiistimali soruşturma yetkisi vermektedir. Yeni kurallara göre, bitcoin borsaları, saklayıcılar ve yöneticiler şüpheli faaliyetleri Hindistan Mali İstihbarat Birimi’ne (Financial Intelligence Unit-FIU) bildirmek zorundadır. Kripto para piyasasındaki katılımcılar, artık kişiler ve işlemler için hesapları doğrulamak ve sürdürmek için makul girişimlerde bulunmak ve herhangi bir şüpheli davranışı Mali İstihbarat Birimi’ne bildirmek zorundadır. Söz konusu Tebliğ’in ruhuna uymak için, Hindistan’daki kripto borsaları, yatırımcılar tarafından belirli bir mali yıl içinde belirli bir miktarı aşan işlemleri günlüğe kaydetmek ve bunları vergi makamlarına bildirmek zorunda kalabilir. Hindistan hükümeti artık bu kararın bir sonucu olarak kripto para borsaları tarafından tutulan tüm kayıtlara sınırsız erişime sahiptir.
Hükümet ayrıca, anılan Tebliğ’in yayınlanmasından bir ay önce sanal dijital varlıklarda Kaynakta Kesilen Verginin (Tax Deducted at Source-TDS) ödenmemesini cezalandıran Hindistan Gelir Vergisi Yasasının 271C no.lu maddesini de değiştirmiştir. Kaynakta Kesilen Verginin (stopaj) ödenmemesi artık borçlu olunan miktara kadar para cezası veya altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.
Kaynak: LEGAL.COM.TR