Güvenlik Soruşturması Nedir?

Güvenlik Soruşturması

Türkiye’de 1980’li yıllardan itibaren, özellikle gizlilik dereceli birimlerde ve kanunda belirtilen kurum ve kuruluşlarda görev alacak memurların kamu görevine girişi için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması uygulamaları başlamıştır. Bu uygulama, kişilerin geçmişlerini ve geçmişteki faaliyetlerini incelemeyi amaçlayarak, kamu görevlerine atanacak kişilerin devlete olan sadakatleri ve güvenilirliği konusunda bilgi sağlamayı hedefler.

2016 yılında ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) sonrasında ise, kamu görevlerine alınacak personelin devlete karşı olan bağlılığı ve güvenilirliği daha da önem kazanmıştır. Bu dönemde, devlete sadakat yükümlülüğüne uygunluğunun tespit edilmesi amacıyla güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması uygulamaları büyük bir güvenlik politikası haline gelmiştir. Bu uygulamalar, kişilerin terör örgütleri, suç faaliyetleri veya devlet aleyhine herhangi bir eylemde bulunup bulunmadığının değerlendirilmesine yöneliktir.

Bu süreçten sonra, kamu görevine alım süreçlerinde güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması uygulamaları, kamuya alımların genel bir gerekliliği olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Bu uygulamalar, kamu kurumlarının güvenliğini sağlama amacı taşıyan önemli bir aşama olarak görülmektedir. Bu sayede, kamu görevlerine atanacak kişilerin geçmişleri detaylı bir şekilde incelenir ve devlete zarar verme potansiyeli taşıyan unsurların erken tespiti amaçlanır.

Güvenlik Soruşturması Formu

Güvenlik soruşturması formu, kamu kurumlarına atanacak olan kişilerin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sürecinin başlatılabilmesi için gereken belgedir. Bu belge, adayın kişisel ve bilgisel detaylarını içerir ve atama öncesinde güvenlik değerlendirmesinin yapılabilmesi için adayın bilgilerini içermektedir. Bu form, aday tarafından doldurulur ve genellikle elle yazılır.

Kamuya atanmak için gerekli olan KPSS puanı, yaş, eğitim ve diğer önemli şartları taşıyan adaylar, atanmaya hak kazanırlar. Bu koşulları sağlayan kişiler, kamu kurumlarına atanma başvurusunda bulunurlar. Atama başvurusu yapılırken, adaylar aynı zamanda güvenlik soruşturması formunu da doldurarak başvuru sürecini tamamlarlar.

Başvurulan kamu kurumu, adayların doldurduğu güvenlik soruşturması formunu Emniyet Genel Müdürlüğü ve diğer ilgili kurumlara ileterek gerekli araştırmaların yapılmasını sağlar. Bu süreçte adayın geçmişi, önceki faaliyetleri ve ilgili diğer unsurlar incelenir. Araştırmalar tamamlandıktan sonra, atanmanın uygun olup olmadığına karar veren bir değerlendirme komisyonu tarafından adayın durumu değerlendirilir.

Güvenlik soruşturması formu, çeşitli kurumların kendi iç düzenlemelerine göre hazırladığı bir belgedir ve genellikle kişilerin göreve başlamadan önce hakkında yapılan araştırma için kullanılır. Bu form, güvenlik soruşturmasının yapılacağı kişiden gerekli bilgilerin alınmasını sağlamak amacıyla doldurulur. Güvenlik soruşturması, bir kişi hakkında bir kurumun veya makamın talebi üzerine gerçekleştirilir ve genellikle kişinin atanacağı görev veya pozisyonun güvenliği ile ilgili bir değerlendirmeyi içerir.

guvenlik-sorusturmasi

Güvenlik Soruşturması Ne Kadar Sürer?

Güvenlik soruşturması sürecinin tamamlanma süresi, genellikle belirsiz ve değişkendir. Bu nedenle, çoğu durumda güvenlik araştırmaları, 6 aydan daha uzun bir süre gerektirebilmektedir. Bu durum, adayların, öğrencilerin ve memurların beklemek zorunda kaldığı bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır, bu da bazen mağduriyetlere neden olur.

Aynı şekilde, yönetmeliğin 12. maddesine göre belirlenen süreler iş günlerini içermektedir. Bu durumda, resmi tatiller ve hafta sonu tatilleri, süre hesaplamalarına dahil edilmez. Örneğin, 30 günlük bir süre aslında 40-50 güne, 60 günlük bir süre ise 80-100 güne kadar uzayabilir. Bu durum, sürecin işleyişindeki gecikmeleri ve beklemeleri dikkate alarak değerlendirilmesi gereken bir gerçektir.

Bu belirsizlikler ve sürecin uzunluğu, adaylar için bazen zorlayıcı bir deneyim olabilir. Özellikle hızlı ve etkili bir şekilde atanma veya göreve başlama isteyen kişiler için bu sürecin uzaması, endişe ve belirsizlik yaratabilir. Kamu görevlerine atanmak veya devam eden görevlerde güvenlik soruşturması sürecinin hızlandırılması, mağduriyetleri en aza indirme amacıyla değerlendirilmesi gereken bir konudur.

Güvenlik soruşturması sürecinin uzaması, adayların olumsuz düşüncelere kapılmasına neden olmamalıdır. Bu süreçte birçok aday, güvenlik araştırmasının uzadığından dolayı olumsuz bir sonuç alacakları endişesi taşıyabilir. Ancak, güvenlik soruşturması süresinin uzaması, otomatik olarak olumsuz bir sonuçla sonuçlanacağı anlamına gelmez. Bu nedenle, bu durumun olumsuzluğa kapılmadan ele alınması önemlidir.

Güvenlik soruşturması süreci, çeşitli nedenlerden dolayı uzayabilir. Bu nedenler arasında yoğun başvurular, inceleme süreçlerinin detaylı olması, belge ve bilgi eksiklikleri gibi faktörler bulunabilir. Uzun süren bir güvenlik soruşturması, otomatik olarak olumsuz bir sonuç anlamına gelmez. Adaylar, bu süreçte sabırlı olmalı ve endişe duymadan beklemelidir.

Eğer güvenlik soruşturması süreci çok fazla uzarsa, adaylar kuruma dilekçe ile başvurarak durumlarını iletebilirler. Bu durumda, sürecin neden uzadığı ve ne zaman sonuçlanacağı gibi konuları öğrenmek mümkün olabilir. Aynı zamanda, güvenlik araştırması tamamlanmış olmasına rağmen, tebligat ve bilgilendirme süreçlerinde aksaklıklar yaşanabilmektedir. Bu da, adayların güvenlik araştırması sonucundan haberdar olmadığı durumları ortaya çıkarabilir.

Güvenlik Soruşturması Nedir?

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, bir kişi hakkında bir kurum veya yetkili makamın talebi üzerine gerçekleştirilen bir prosedürdür. Bu süreç, kişinin geçmişini ve güvenilirliğini değerlendirmek amacıyla uygulanır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılırken, çeşitli kaynaklardan bilgi elde edilir.

Güvenlik araştırması sırasında, kişinin adli sicili, geçmiş faaliyetleri, hakkındaki adli ve idari işlemler gibi bilgiler araştırılır. Aynı zamanda, soruşturmayı yapan görevli, ilgili kişinin yaşadığı çevrede de araştırma yapabilir. Bu süreç, detaylı bir inceleme ve araştırma gerektiren bir süreçtir.

Araştırmalar tamamlandıktan sonra, bu bilgiler temel alınarak bir rapor hazırlanır. Bu rapor, ilgili kuruluşa veya yetkili makama sunulur. Değerlendirme komisyonu, bu rapor doğrultusunda ilgili kişinin güvenilirliğini değerlendirir ve bir karar verir. Son aşamada, atamaya yetkili olan amir, bu değerlendirmeler ve kararlar doğrultusunda nihai bir karar verir.

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, kişilerin kamu görevlerine atanması veya güvenlik hassasiyeti taşıyan pozisyonlarda çalışması durumunda önemli bir adımdır. Bu süreç, kişilerin geçmişlerini ve güvenilirliklerini değerlendirme amacıyla titizlikle yürütülür. Hem adli sicil hem de çevresel faktörler gibi bir dizi unsura dayalı olarak yapılan araştırmalar, sonuç olarak bireylerin yetenek ve güvenilirliklerini değerlendirme amacı taşır.

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sürecinin usulü, ilgili mevzuatta detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu sürecin nasıl yürütüleceği ve hangi kurum ve makamların soruşturma ve araştırma yapmaya yetkili olduğu, Yönetmelik’in 12. maddesinde açıkça ifade edilmektedir. Bu madde, soruşturmanın usulünü belirleme konusunda idareye geniş bir esneklik tanımaktadır.

Yönetmelik’in 12. maddesinin (e) bendi, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının nasıl yapılacağının ve hangi şekilde yürütüleceğinin, soruşturma ve araştırma yapmaya yetkili makamların görev talimatlarıyla belirleneceğini ifade eder. Bu hüküm sayesinde, ilgili makamlar sürecin detaylarını ve uygulanacak adımları kendi görev talimatlarıyla belirleme özgürlüğüne sahiptir.

Bu yaklaşım, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının her bir birey için özgün bir şekilde yürütülmesine olanak sağlar. Çünkü her bireyin geçmişi, faaliyetleri ve durumu farklılık gösterebilir. Bu nedenle, usulün idareye geniş bir alan bırakması, her duruma ve kişiye özel bir yaklaşımın benimsenmesine imkan tanır.

Güvenlik Soruşturması Sorgulama

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yönetmeliği, sürecin gizliliği ve sonucunun sadece ilgili kişiye tebliğ edilmesi prensiplerini vurgulamaktadır. Bu çerçevede, Yönetmelik’in 13. maddesi gereği, yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının sonucu, bu bilgilere ihtiyacı olanlar dışında kimselere açıklanamaz. Bu nedenle, araştırmanın sonucu sadece ilgili kişiye bildirilir ve bu sonuç e-Devlet üzerinden sorgulanamaz. Bu duruma dikkat edilmesi önemlidir.

Güvenlik araştırması süreci, mevcut kayıtların incelenmesi ve yerinde inceleme yöntemleriyle yürütülür. Yerinde inceleme, kişinin ikamet ettiği ve nüfusa kayıtlı olduğu illerde gerçekleştirilir. Bu aşamada, görevli personel kişisel kanaatine ve ilgili kişinin yaşadığı bölgenin ahlaki normlarına göre hareket eder. Yerinde inceleme, çevre faktörlerini göz önünde bulundurarak gerçekleştirilir ve kişinin yaşadığı çevrenin değerlendirmesini içerir.

Görevli personel, kişinin yaşadığı mahalle, komşular ve çevre hakkında bilgi alarak duyumlarını raporlaştırır. Bu aşama, yerinde inceleme olarak adlandırılır ve güvenlik soruşturması sürecinin önemli bir aşamasını oluşturur. Bu inceleme, kişinin yaşadığı çevre hakkında daha detaylı ve yerel bir perspektif sunarak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonuçlarının oluşturulmasına katkı sağlar.

Güvenlik soruşturması sonucunu sorgulamak amacıyla E-devlet veya benzeri bir sorgu sistemi mevcut değildir. Güvenlik araştırması tamamlanan adaylar, sonuçlarına dair bilgi edinmek için başvurdukları kurumdan tebligat alırlar. Alternatif olarak, CİMER (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) üzerinden veya kuruma dilekçe ile başvurarak güvenlik araştırması sorgulamasını gerçekleştirebilirler.

E-devlet üzerinde, güvenlik araştırmasının durumunu öğrenebileceğiniz bir bölüm bulunmamaktadır. Güvenlik soruşturması sorgulama işlemi, hiçbir bakanlığın internet sisteminde yer almamaktadır. Bu nedenle, güvenlik araştırması sonucunu öğrenmek için adaylara tebliğat, CİMER üzerinden yapılan başvuru veya SMS yoluyla bilgi iletilir. Bilgi Edinme Kanunu kapsamında yapılan CİMER başvurusu sonucunda, sadece güvenlik araştırmasının olumsuz sonuçlandığına dair genel bir bilgi verilir. Ancak bu bilgi içeriği hakkında ayrıntılı bilgi sağlanmaz.

Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması

Arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması, kişinin geçmişine ve potansiyel güvenlik risklerine yönelik detaylı bir inceleme sürecini ifade eder. Arşiv araştırması, kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, adli sicil kaydının, ilişki durumunun ve tahdit olup olmadığının mevcut kayıtlar üzerinden tespit edilmesini içerir. Bu süreç, kişinin daha önceki ilişkilerini, adli sicilini ve hakkında herhangi bir kısıtlamanın olup olmadığını incelemeyi amaçlar.

Güvenlik soruşturması ise daha geniş bir perspektifi kapsar. Bu süreçte, aranan kişi olup olmadığı, adli sicil durumu, tahditler, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde bulunup bulunmadığı, ahlaki durumu, yabancılarla ilişkisi ve sır saklama yeteneği gibi daha geniş bir yelpazedeki faktörler incelenir. Bu araştırma, mevcut kayıtların yanı sıra kişinin yaşadığı çevrede yapılan incelemeleri de içerir.

Her iki araştırma da, kişinin geçmişindeki potansiyel riskleri ve güvenlik endişelerini değerlendirme amacı taşır. Arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması süreçleri, adayın kamu görevine atanmasının uygun olup olmadığını belirlemek için kullanılan önemli araçlardır. Bu süreçler, kamuda çalışacak personelin güvenliğini ve devlete sadakatini sağlamak amacıyla titizlikle yürütülen adımlardır.

Öğretmen Güvenlik Soruşturması

Öğretmenlerin güvenlik soruşturması, Türkiye’de Devlet Memurları Kanunu’nun 657 sayılı maddesi kapsamında kadrolu veya sözleşmeli olarak atanacak öğretmenler için gereklilik arz eden bir prosedürdür. Öğretmenlik mesleği, 1739 sayılı kanunun 43. maddesinde ayrıntılı olarak ele alınmış olup, devletin eğitim, öğretim ve bu alanlara dair yönetim görevlerini üstlenen özel bir ihtisas mesleği olarak resmi bir tanımlamaya tabi tutulmuştur. Öğretmenler, bu tanıma uygun olarak görev ve sorumluluklarını icra ederlerken, Türk Milli Eğitiminin temel amacı ve ilkeleri doğrultusunda hareket etmekle yükümlüdürler.

Bu bağlamda, öğretmenlerin kamu hizmeti içerisinde yer alması ve öğrencilere eğitim ve öğretim sağlaması nedeniyle güvenlikleri büyük önem taşır. Bu nedenle, öğretmenlerin güvenilirlikleri ve devlete olan sadakatleri, atanmalarından önce gerçekleştirilen güvenlik soruşturması ile değerlendirilir. Bu soruşturma, öğretmen adaylarının geçmişteki eylemlerinin ve ilişkilerinin incelenerek, öğretmenlik mesleğini icra ederken kamu güvenliğini riske atıp atmadıklarının tespit edilmesini amaçlar.

Öğretmenler, toplumun geleceğini şekillendiren ve genç nesillerin eğitimini üstlenen önemli bir rolü üstlenirler. Bu nedenle, öğretmenlik mesleğiyle ilgili atanacak kişilerin geçmişlerinin ve karakterlerinin değerlendirilmesi, toplumun güvenliği ve geleceği açısından büyük bir öneme sahiptir. Güvenlik soruşturması, bu amaç doğrultusunda öğretmenlerin atanma sürecinde uygulanan bir prosedür olarak öne çıkar.

Ülkemizde güvenlik ve kamu güvenliği konuları her zaman büyük bir önem taşımaktadır. Bu bağlamda, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması uygulamaları da kamu personeli alımlarında ve görevlendirmelerinde öne çıkan bir prosedür olarak değerlendirilmektedir. Özellikle eğitim sektörü, toplumun geleceğini şekillendiren bir rol oynadığı için, öğretmenlerin atanma sürecinde güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının zorunlu hale getirilmesi son derece önemli bir adım olarak kabul edilmiştir.

Yeni güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kanunu, kamu sektörüne ilk defa atanacak kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlerin bu prosedürden geçmesini zorunlu hale getirmiştir. Bu düzenleme, öğretmenlerin topluma ve öğrencilere etkisi göz önünde bulundurularak alınmış önemli bir karardır. Öğretmenler, genç nesillerin eğitimi ve yetiştirilmesi sürecinde büyük bir rol üstlenirler ve bu nedenle bu görevi yerine getirirken toplumun güvenliğine ve değerlerine zarar verme potansiyeli taşıyan adayların önüne geçilmesi büyük bir hassasiyet taşır.

Öğretmen güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, adayların geçmişlerindeki davranışlarının ve ilişkilerinin titizlikle incelenerek, öğretmenlik mesleğini icra ederken kamuya zarar verme ihtimalinin minimize edilmesini hedefler. Bu süreç, adayların kamu hizmetine katılabilme yeteneklerini ve güvenilirliklerini belirlemek adına bir değerlendirme aracı olarak kullanılır. Bu şekilde, öğretmenlerin atanma süreçlerinde güvenlik ve toplumsal değerler gözetilirken, eğitim sisteminin de kalitesi ve güvenliği artırılmış olur.

Güvenlik Soruşturması 1. Derece Akraba

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, sadece kişinin bireysel geçmişini değil, aynı zamanda içinde bulunduğu çevreyi de dikkate alan bir süreç olarak gerçekleştirilir. Bu bağlamda, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yönetmeliği, kişinin bulunduğu ortamın da detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini vurgular. Bu durum, kişinin içinde bulunduğu toplumsal çevre, ilişkileri, aidiyeti ve etkileşimleri gibi faktörlerin güvenlik değerlendirmesine dahil edilmesini amaçlar.

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yönetmeliği, kişinin bireysel kimliği ve geçmişinin yanı sıra, ailesi ve yakın çevresi gibi 1. derece ilişkilerini de dikkate almaktadır. Bu yakın ilişkilerin incelenmesi, kişinin aidiyetini, etik değerlerini ve çevresiyle olan etkileşimini anlamak adına önemlidir. Bu süreçte, anne, baba, kardeş, veli ve vasi gibi yakın akrabaların da güvenlik soruşturmasında değerlendirmeye tabi tutulması, kişinin çevresel etkileşimlerini ve toplumsal ilişkilerini göz önünde bulundurmayı hedefler.

Ancak, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yönetmeliği kişinin içinde bulunduğu ortamdan ne tür bir sonuç çıkarılması gerektiği konusunda spesifik düzenlemeler içermemektedir. Bu değerlendirmenin nasıl yapılacağı ve hangi kriterlere göre sonuçlandırılacağı, genel prensipler ve kurallar çerçevesinde değerlendirilir. Bu nedenle, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sürecinde, kişinin içinde bulunduğu toplumsal çevrenin dikkatlice incelenerek, güvenilirlik değerlendirmesinin objektif bir şekilde gerçekleştirilmesi hedeflenir.

Ancak, güvenlik soruşturması süreci, kişinin kendisine yöneltilen güvenlik soruşturması formunda yer alan anne, baba, kardeş ve eş gibi yakın ilişkilere dair bilgilerin incelenmesi yoluyla gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Bu durum, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının kişinin içinde bulunduğu ortamı, yakın akrabalarını ve çevresini de içeren geniş bir değerlendirmeyi kapsadığını gösterir. Özellikle anne, baba, kardeş ve eş gibi 1. derece yakın akrabaların bilgilerinin bulunduğu formun, kişinin çevresel etkileşimleri ve ilişkileriyle ilgili detayları da içermesi bu sürecin önemini yansıtır.

Bu bağlamda, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sürecinde kişinin içinde bulunduğu ortamı, ailevi ilişkileri ve yakın çevresini de değerlendirmek, kişinin güvenilirlik değerlendirmesinin daha kapsamlı ve bütüncül bir şekilde yapılmasını sağlamaktadır. Ancak bazı durumlarda, idarenin takdir yetkisini aşarak kişileri yakın akrabaları sebebiyle eleyebildiği görülebilmektedir.

Bu tür olumsuz durumlarda, kişilerin haklarını korumak adına davalara başvurarak gerekçeli savunmalar yapabilmek, bu tür haksız uygulamaların üstesinden gelmek ve kişilerin tekrar atamalarının yapılmasını sağlamak mümkün olabilmektedir. Böylelikle, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması süreçlerinin adil ve objektif bir şekilde yürütülmesi, kişilerin haklarının korunması ve haksız eleme durumlarının önlenmesi amaçlanmaktadır.

Güvenlik Soruşturması Sorgulama E Devlet

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının gizliliği, yönetmelikte yer alan 13. maddeyle açıkça vurgulanmıştır. Bu maddeye göre, sürecin her evresinde mutlaka gizliliğe riayet edilmekte ve soruşturma ile araştırma sonuçları, bu bilgileri bilmesi gerekenlerin dışında başkalarına açıklanmamaktadır. Bu nedenle, güvenlik soruşturmasının sonucu, nedeni ve durumu hakkında özel bir sorgulama imkanı ne yazık ki mevcut değildir.

E-devlet uygulamasında da bu tür bir alan bulunmamaktadır. Örneğin, Sağlık Bakanlığı gibi bir kuruluşa başvuru yapıldığında dahi, güvenlik soruşturması sorgulaması için yetkililerin resmi bir yardım sunmadığı gözlemlenmektedir. Emniyet veya jandarma gibi ilgili birimlere yapılan sorgulamalar da, durumu resmi olarak öğrenme fırsatı sunmamaktadır.

Güvenlik soruşturması durumu, ancak ilgili idarenin sonuçları açıkladığı an itibariyle öğrenilebilmektedir. Yönetmelik gereği, bu sorgulamaya dair bilgi ve belgelerin gizli olduğu vurgulandığı için, kurumlar arası yazışmalarda bile “gizli” gizlilik derecesi kullanılarak bu evraklar gönderilmektedir. Ülkemizdeki mevcut durum, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının gizliliği ve resmiyeti çerçevesinde işlemekte olduğunu göstermektedir. Bu sebeple, kişilerin güvenlik soruşturması sonuçlarını öğrenmek için ilgili idarenin açıklamalarını beklemesi gerekmektedir.

Güvenlik Soruşturması Kalktı mı?

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması konusunda, hükümetlerin ve yasama organlarının yaptığı düzenlemeler zaman içinde Anayasa Mahkemesi’nin incelemesi altında bulunmuştur. Özellikle kamu görevine atanacak memurlar ve sözleşmeli personeller için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmasına imkan veren yasa maddeleri, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Örneğin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48-A/8. Maddesi, bu kapsamda iptal edilmiş ve iptal kararı 29/11/2019 tarihli ve 30963 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Benzer şekilde, AYM 399 sayılı KHK kapsamında sözleşmeli personel alımlarında güvenlik soruşturması şartını da iptal etmiştir.

Anayasa Mahkemesi, bu iptal kararlarının yanı sıra 4045 sayılı Kanunun 1. maddesinin 2. fıkrasını da iptal etmiştir. Bu kararlar, Resmi Gazete aracılığıyla kamuoyuna duyurulmuştur. Ancak bu iptal kararlarıyla sınırlı kalmayan bir durum söz konusu olup, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması konusunda yeni bir yasa teklifi de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulmuştur. Bu teklif, henüz görüşülme aşamasında bulunmaktadır. Yeni kanunun, mevcut düzenlemelere ne tür değişiklikler getireceğini ve güvenlik soruşturması sürecini nasıl şekillendireceğini, teklifin Mecliste yasalaşması durumunda daha sağlıklı bir şekilde değerlendirmek mümkün olacaktır. Bu bağlamda, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması süreçlerinin yasal çerçevesinin nasıl şekilleneceğini takip etmek ve gelişmeleri izlemek önemlidir.

Öğretmenlik ve hemşirelik gibi meslek gruplarına yönelik olarak güvenlik soruşturması yapılması konusunda yasal dayanak bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu meslek gruplarında güvenlik soruşturması yapılamaz. Ayrıca, uygulamada yapılan güvenlik soruşturmaları da idare mahkemeleri tarafından iptal edilmektedir. Ancak asker, polis, hakim, savcı, istihbarat görevlileri, infaz koruma memuru gibi meslekler bakımından güvenlik soruşturması yapılmaktadır.

Bu tür güvenlik soruşturmalarında UYAP’ta yer alan verilere erişim sağlanarak işlem yapılamamaktadır. Örneğin, bir polis adayının aldığı takipsizlik, beraat veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararları daha önce polis ve jandarma tarafından güvenlik soruşturması süreçlerinde kullanılabilmekteydi. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin 4045 sayılı Yasa’nın 1. maddesinin 2. fıkrasını iptal etmesi sonucunda bu veriler artık atama süreçlerinde kullanılamamaktadır. Bu tür verilerin kullanıldığı durumlarda bile mahkemeler genellikle iptal kararı vermektedir.

Bu bağlamda, güvenlik soruşturması süreçleri ve ilgili yasal düzenlemelerdeki değişikliklerin, farklı meslek grupları için nasıl bir etki yarattığını anlamak ve güncel gelişmeleri takip etmek önemlidir. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması uygulamaları, yasal çerçevesi ve sonuçları açısından farklı meslek gruplarına göre farklılık göstermektedir.